ocd

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

OKB nedir?

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bireyin istemediği halde zihnine gelen, yoğun kaygı yaratan düşünceler (obsesyonlar) ve bu kaygıyı azaltmak için yaptığı tekrar eden davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterize bir rahatsızlıktır. Kişi bu düşünce ve davranışların mantıksız olduğunun farkında olsa da, bunları kontrol etmekte zorlanır ve günlük yaşamı bu döngüden olumsuz etkilenir.

Obsesyon ve kompulsiyonlar nelerdir?

Obsesyonlar; mikrop bulaşma korkusu, simetri takıntısı, zarar verme düşünceleri gibi rahatsız edici ve yineleyici düşüncelerdir. Kompulsiyonlar ise bu düşünceleri etkisiz hale getirmek için yapılan davranışlardır; örneğin sürekli el yıkamak, eşyaları belirli bir düzende dizmek ya da bir eylemi “doğru hissettirene kadar” tekrar etmek gibi. Bu davranışlar geçici bir rahatlama sağlasa da, zamanla kişiyi yorar ve yaşam kalitesini düşürür.

Günlük yaşam üzerindeki etkileri

OKB, zaman alıcı ve yorucu bir döngü oluşturabilir. Kişi bazen saatlerce temizlik yapabilir ya da zihnindeki düşünceleri “düzeltmek” için sürekli içsel kontrol mekanizmaları geliştirebilir. Bu durum sosyal ilişkileri, iş veya okul hayatını, hatta kişinin kendi içsel huzurunu ciddi şekilde etkileyebilir. Zihinsel olarak tükenme, utanç ve çaresizlik duyguları sık görülür.

Psikolojik destek süreci

OKB, uygun terapi yöntemleriyle yönetilebilen bir bozukluktur. Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) içinde yer alan maruz bırakma ve tepkiyi önleme (ERP) teknikleri oldukça etkili sonuçlar vermektedir. Terapi sürecinde birey, obsesif düşüncelerle baş etme becerileri geliştirir ve kompulsif davranışları azaltmayı öğrenir. Bu süreçte danışanın kendine karşı şefkat geliştirmesi ve süreci sabırla yürütmesi oldukça önemlidir.